Home Haberler Sulardaki Ölümsüz Canlı “Turritopsis dohrnii”

Sulardaki Ölümsüz Canlı “Turritopsis dohrnii”

yazan Kaan Yılancıoğlu

1883 yılında Akdeniz’de keşfedilmesinin ardından 1990’lı yıllarda farkına varılan muhteşem özelliği ile hepimize çok yabancı ve olağandışı olan bir isim ile anılan canlı “Turritopsis dohrnii” yani “Ölümsüz Denizanası”. Aslında keşfedildiği ilk zamanlarda kendisi Turritopsis nutricula olarak adlandırıldı çünkü Turritopsis cinsi dünyada sık rastlanan küçük denizanalarını ayırt etmek maalesef göründüğü kadar kolay bir iş değildir. Bu yanlış isimlendirme yapılan çalışmalar ile daha sonra düzeltildi çünkü T. nutricula sanıldığı gibi ölümsüz bir canlı değildi.Peki bir canlının ölümsüz olabilmesi için ne yapması gerekir? Bu denizanası ne yapıyor da ölümsüz özelliği kazanıyor? Bunun cevabı tamamen yaşam döngüsünde saklı.

 

Bildiğimiz üzere kendi uzuvlarını yenileyebilen canlılar doğada mevcut. Örneğin Menippe mercenaria olarak adlandırılan ve kolları kopsa bile bir süre sonra yenileyebilen bir kaya yengeci. Memeli canlılarda ise Acomys kempi ve Acomys percivali olarak isimlendirilen dikenli fareler bir avcı tarafından yakalandıklarında ototomik olarak derilerini dökebilme yetisine sahiptir. Ancak bahsedeceğimiz canlı bunların ötesinde bir özellik gösterip yaşlılık evresine geldiğinde ters yaşlanma yöntemi ile yaşam döngüsünün en başına dönmektedir. Yapılan ilk çalışmalarda su dolu bir tüpün içerisine konulan yaklaşık 5mm çapa sahip bu ufak canlı, suyun kurumasının ardından öldü sanılmıştır fakat yapılan incelemeler ışığında canlının ölmediği, sadece yaşam döngüsünün bir sonraki adımı olan farklılaşma evresine geçtiği fark edilmiştir. Şimdi bu basit açıklamanın ardından gelin bu inanılmaz canlının yaşam döngüsüne daha yakından bakalım…

 
Turritopsis dohrnii ,Ölümsüz Denizanası'nın yaşam döngüsü. Tipik hidrozoan yaşam döngüsü mavi(solda) ile belirtilirken, T. dohrnii'nin alternatif yaşam döngüsü kırmızı (sağda) ile gösterilir.

Turritopsis dohrnii, Ölümsüz Denizanası’nın yaşam döngüsü.Tipik hidrozoan

yaşam döngüsü mavi(solda) ile belirtilirken, T. dohrnii’nin alternatif yaşam döngüsü kırmızı (sağda) ile gösterilir.

Dışarıdan bakıldığında çok karmaşık gibi görünse de bu canlının yaptığı iş tam olarak ölüme meydan okumak. Yukarıdaki döngüyü incelediğimizde larva olarak yaşamına başlayan bir denizanası hayatına polip, dallanmış polip, yavru ve erişkin denizanası olarak devam eder. Bu döngü içerisinde dikkat çeken nokta ise bu canlıların sabit şekilde yaşamadıkları. Yaşam evresi iki farklı aşamadan (Polip ve Medusa) oluşan Sölenterler bu dönemlerde farklı özellikler gösteriyorlar. Polip evresinde bulunan canlı, hayvandan farklı olarak bitki özelliği taşır ve suların dip noktalarında tutunarak yaşar. Beslenme gereksinimleri uç noktalarında bulunan dokunaç yardımı ile yaparlar ve yaşamlarına diğer evre ile devam etmek isteyen bu canlılar tomurcuk yöntemi ile eşeysiz çoğalma göstererek döngünün devamlılığını sağlarlar. Bu şekilde Polip evresinin sonuna gelen canlı yaşamına Medusa evresi ile devam eder ve artık bitkiler yerine hayvanlar gibi özellikler gösterir. Bu döngü boyunca plankton, daha küçük yumuşakçalar, balık yumurtaları ile beslenir ve av olmaktan kaçınarak hayatına devam eder. Çoğalma döneminde ise Polip evresinden farklı olarak eşeyli üreme yöntemi ile çoğalma gösterirler ve hayatlarının sonlarına geldiklerinde diğer canlılarda da olduğu gibi ölümle kucaklaşırlar. Aşağıdaki görselde, burada bahsettiğimiz Polip ve Medusa evreleri görülmektedir.

 
 

Buraya kadar her şey normal değil mi? Sıradan bir yaşam döngüsü, alışıldık bir beslenme ve üreme biçimi ve enteresan bir hal içermeyen bir hayat. Asıl dikkat etmemiz gereken yere geldik, ilk görselimizdeki döngünün sağ tarafına dikkat ettiniz mi? Medusa evresinin yetişkinlik dönemini tamamlayan bir denizanasının geldiği evre… İşte bizim “Ölümsüz

Denizanası” dediğimiz T. dohrnii’nin tam olarak yaptığı şey bu. Yazının başında bahsettiğim canlılar gibi tehlike altında olduğunu anladığında, yaşlandığında kısacası ölüm ile burun buruna geldiğinde ölmek yerine bütün hücrelerini gençleştirir ve bütün hücreler farklılaşma gösterir. Hatta kas hücreleri sinir hücresi, sperm veya yumurtaya dönüşebilir. Yani bizim muhteşem canlımızın ölümsüz olmasının sebebi transdifferentiation (Transdiferansiyasyon) işlemidir. Kendisini bu süreçte önce kist haline getirir ve daha sonrasında yaşam döngüsünün normalinde geçirdiği polip koloni evresine geçer. Bu koloni sayesinde ana yetişkine yakın yüzlerce aynı genetikte denizanası da açığa çıkabilir. Buna harika bir örnek ise Miglietta ve Panama’daki Smithsonian Tropikal Araştırma Enstitüsü’nden meslektaşı Harilaos Lessios, Biyolojik İstilalar dergisinin Haziran 2008 sayısında yayınlanan çalışmaları için İspanya, İtalya, Japonya, Florida, Panama açıklarındaki sulardan gelen ölümsüz denizanalarının DNA’sını karşılaştırdı. Bütün bu farklı yerlerden gelen DNA örneklerinin üzerinde çalışma yapan bilim insanlarının baktığı genler ise aynıydı. Peki bu canlı nasıl bu kadar uzak mesafelere yayılmıştı? Düşündüğünüz kadar karmaşık bir cevap yok aslında. Bu geniş yayılımın kaynağı gemilerin denge sağlamak için su boşaltıp su çekme sistemi sayesinde gerçekleşti. Belki de gemilerin gövdesine yapışıp uzun seyahatler ettiler, kim bilir… Fakat bilinen bir diğer şey de bu canlıların farklı bölgelerde farklı formlara büründükleridir. Tropikal bölgede yaşayan bu canlı 8 dokunaca sahipken, ılıman bölgede bu sayı 24 ve üzerine çıkabiliyor.

 

Aslına bakacak olursak bu canlı için ölümsüz demek ne kadar doğru? Bu canlılar ölümsüz ise neden tüm dünya bunlar ile dolmadı? En yaşlısı kaç yaşında? Tanımlanmış yaşam döngüsü içerisinde tabii ki diğer canlılar tarafından avlanma, veya herhangi bir yoğun şiddetli fiziksel dış etki sayesinde bu canlının ölümü mümkündür. Bizim bahsettiğimiz ölümsüzlük kavramı ise “biyolojik olarak ölümsüz” anlamı taşımaktadır. Başka bir deyişle bu canlı için “Öldürülebilir, ancak kendisi ölmez” demek çok doğru olur. Bu canlının yaptığı şey ise basitçe kendi yaşam döngüsü içerisinde yaşlandığını anladığında tekrar canlanması için gerekli olan adıma geçiş yapmasıdır. Bu canlıların en eskisi, bilinen en yaşlısı diye bir şey de maalesef söz konusu değildir çünkü hiçbir laboratuvar ortamında uzun süre bulunmamıştır ve bu canlının yaşını öğrenmenin gözlem altında tutmaktan başka bilinen hiçbir yolu yoktur.

KAYNAKÇA

 

Matsumoto, Y., Piraino, S., & Miglietta, M. P. (2019). Transcriptome characterization of reverse development in Turritopsis dohrnii (Hydrozoa, Cnidaria). G3: Genes, Genomes, Genetics, 9(12), 4127-4138.

 

9 Surprising answers and facts about immortal jellyfish (immortal-jellyfish.com)

 

“Immortal” Jellyfish Swarm World’s Oceans (nationalgeographic.com)

 

The Strange But Incredible Immortal Jellyfish – YouTube

 

Turritopsis dohrnii – Wikipedia

You may also like

Leave a Comment