Home Yazılar Canınız Ne Yemek Çekiyor? Buna Midenizdeki Bakteriler Karar Veriyor…

Canınız Ne Yemek Çekiyor? Buna Midenizdeki Bakteriler Karar Veriyor…

yazan KAAN YILANCIOĞLU

Yoğurt mu yumurta mı, cips mi sebze mi? Her gün ne yiyeceğimizi seçeriz, ancak bu kararlar her zaman tamamen bize ait olmayabilir. Pittsburgh Üniversitesi’nin fareler üzerinde yaptığı yeni bir araştırma, hayvanların bağırsak mikroorganizmalarının, çeşitli öğünler için iştah açan bileşikler üreterek tükettikleri şeyler üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunu ilk kez ortaya koyuyor.

Kenneth P. Dietrich Sanat ve Bilim Okulu’nda biyoloji bölümünde yardımcı doçent olan Kevin Kohl, “Hepimizin böyle arzuları vardır – örneğin salata yemek istediğinizi ya da gerçekten et yemeniz gerektiğini hissedersiniz.” dedi. Araştırmamız, hayvanlardaki çeşitli bağırsak mikrobiyal topluluklarının farklı beslenme tercihlerine yol açtığını göstermektedir.

Bakterilerin tercih ettiğimiz diyetleri etkileyip etkilemediğine dair onlarca yıldır süregelen bilimsel varsayımlara rağmen, bu hipotez meyve sineğinden daha büyük hayvanlarda hiçbir zaman doğrudan test edilmemiştir. Kohl ve şu anda Cornell Üniversitesi’nde görev yapan doktora sonrası araştırmacısı Brian Trevelline’e (A&S ’08) göre, konuyu araştırmak için bağırsak mikropları olmayan otuz fareye, çok çeşitli doğal diyetlere sahip üç tür yabani kemirgenden alınan mikroplardan oluşan bir kokteyl verildi.

Araştırmacılar, her gruptaki farelerin farklı besin maddeleri bakımından yüksek gıdaları tercih ettiklerini keşfetti; bu da farelerin mikrobiyomlarının beslenme tercihlerini değiştirdiğini gösteriyor. Araştırmacıların çalışması bugün Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı.

Mümkün görünmese de bilim insanları uzun zamandır mikrobiyomunuzun davranışlarınızı etkilediğinden şüpheleniyor. Çeşitli biyokimyasal moleküller, devam eden iletişim sırasında bağırsaklarınız ve beyniniz arasında aracı görevi görür. Bu sindirim atıkları, yeterince beslenip beslenmediğinizi veya belirli besin maddelerinde eksiklik olup olmadığını gösterir. Ancak, bu aynı moleküllerden bazıları bağırsak mikroorganizmaları tarafından üretilebilir, bu da onların bu iletişim kanalını ele geçirme ve mesajın anlamını kendi çıkarları için değiştirme olasılığını doğurur.

Hindi yemeğinden sonra uyuklamak zorunda kalan herkes triptofanın bu tür bir haberci olduğunu bilir.

“Hindi, bağırsak florası tarafından da üretilen önemli bir amino asit olan triptofanı bol miktarda içerir. Beyne giderken serotonine dönüşür ve bu da yemekten sonra tokluk hissi için çok önemli bir sinyaldir” diyor Trevelline. Bu da melatonine dönüştüğünde sonunda uykulu hissedersiniz…

Trevelline ve Kohl çalışmalarında ayrıca, çeşitli mikrobiyomlara sahip farelerin, kendilerine çeşitli diyet seçenekleri sunulmadan önce bile kanlarında farklı seviyelerde triptofan bulunduğunu göstermiştir. Kandaki molekül seviyesi daha yüksek olan farelerin bağırsaklarında bu molekülü üretebilen bakterilerin seviyesi de daha yüksekti.

Trevelline’e göre triptofan, ikna edici bir kanıt olmasına rağmen, karmaşık bir kimyasal iletişim ağının sadece bir parçası. “Muhtemelen çok sayıda sinyalin beslenme davranışı üzerinde günlük bazda etkisi vardır. Mikropların triptofan üretimi bunun sadece küçük bir parçası olabilir” açıklamasında bulundu. Yıllar süren bilimsel teoriye rağmen, küçük organizmaların iştahımızı nasıl etkileyebileceğine dair makul bir açıklama sağlıyor. Çünkü mide ile beyin arasında böyle bir bağlantı olduğunu gösteren az sayıdaki titiz testten biridir.

Yine de iştahınızdan şüphe etmeye başlamadan önce yapılması gereken daha çok araştırma var. Araştırmacılar, insanlarda hipotezi doğrulayacak bir mekanizmaya sahip olmamanın yanı sıra, diyetin belirlenmesinde mikroorganizmaların göreceli önemini değerlendirmede de başarısız oldular.

Kohl’a göre, sahip olduğunuz bakteriler, birgün önce ne yediğiniz kadar önemli olmayabilir. “İnsanlar bu deneyde sandığımızdan çok daha karmaşıktır. Yine de üzerinde düşünmeye değer bir kavram.”

Üstelik bu, mikroorganizmaların biz fark etmeden değiştiriyor olabileceği pek çok davranıştan yalnızca biri. Kohl, bu alanın hala gelişmekte olduğunu ve öğrenilecek daha çok şey olduğunu belirtiyor.

Bakterilerin insan ve hayvan yaşamında oynadığı işlevler hakkında daha fazla şey öğrendikçe Kohl, “Sürekli olarak hayrete düşüyorum” dedi.

You may also like

Leave a Comment